Soybağının Reddi Davası

Soybağının Reddi Davası

İzmir, 18.05.2020

 

1.     Genel Olarak

Soybağı, kişiler arasındaki kan bağını ifade eder. Hukuki olarak soybağı; ana baba ve çocuk arasındaki ilişkiyi tanımlamakla birlikte özellikle Medeni Hukuk ve Miras Hukuku alanlarında etki doğurmaktadır. Soybağı ana ile çocuk arasında doğum yoluyla kurulur. Baba ile çocuk arasında ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim kararı ile kurulmaktadır. Soybağı ayrıca evlat edinme ile de kurulmuş olmaktadır.

Soybağının reddi davası, mahkeme kararı ile babalık karinesinin ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir davadır. Babalık karinesi uyarınca; evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babası erkek eştir. Bu süre geçtikten sonra doğan çocuk ile baba arasında soybağının kurulması, annenin evlilik sırasında gebe kaldığının ispatlanmasıyla mümkündür. Erkek eşin gaipliğine karar verilmesi hâlinde üç yüz günlük süre; ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden itibaren işlemeye başlar. 

Çocuk, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğmuş ve ana da bu arada yeniden evlenmiş olursa, ikinci evlilikteki eş baba sayılır. Bu karine çürütülürse ilk evlilikteki eş baba sayılır.

Soybağının reddi davası, baba ile çocuk arasındaki mevcut soybağını ortadan kaldıran yenilik doğurucu bir davadır. Bu sebeple zamanaşımına değil, hak düşürücü süreye tabidir.  Ayrıca soybağının reddi davası dışında başka herhangi bir yolla çocuk ile baba arasındaki soybağı ilişkisinin ortadan kaldırılması mümkün değildir.  

Erkek eş, çocuğun kendisinden olmadığını iddia ediyorsa soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebilir. Soybağının reddi davası, anne ve çocuğa karşı açılır. Çocuk da soybağının reddi (nesebin reddi) davası açma hakkına sahiptir. Bu dava, anne ve babaya karşı açılır.

2.     Soybağının (Nesebin) Reddi Davasında İspat

2.1   Evlilik İçinde Ana Rahmine Düşme

Çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüşse davacı, erkek eşin baba olmadığını ispat etmek zorundadır. Evlenmeden başlayarak en az yüz seksen gün geçtikten sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla üç yüz gün içinde doğan çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayılır.

Bu durumda babalık karinesi oldukça kuvvetlidir. Bu durumda davacının cinsel münasebetin imkansızlığını veya cinsel münasebet olsa bile doğum ile arasında illiyet bağının mevcut olmadığını ispatlamak zorundadır.

Medeni Kanun’a göre; taraflar ve üçüncü kişiler, soybağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermekle yükümlüdürler. Davalı, hâkimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza göstermezse; hâkim durum ve koşullara göre bundan beklenen sonucu, onun aleyhine doğmuş sayabilir. Bu konuda kan muayeneleri ve genetik incelemeler doğruya en yakın sonucu veren ve kişiye zararı olmayan yollardan kabul edilmektedir.

2.2   Evlenmeden Önce veya Ayrı Yaşama Sırasında Ana Rahmine Düşme

Çocuk, evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse, davacının başka bir kanıt getirmesi gerekmez.

Bu durumda babalık karinesi daha düşüktür. Çocuk, evliliğin kurulduğu tarihten itibaren yüz seksen günden daha az bir sürede doğmuşsa ya da ayrılık hükmü ile annenin gebe kalma dönemi birbiriyle örtüşüyorsa başka delille desteklenmesine gerek kalmamaktadır.  Ancak, gebe kalma döneminde taraflar arasında cinsel münasebet olduğu yönünde inandırıcı kanıtlar varsa, erkek eşin babalığına ilişkin karine geçerliliğini korur.

3.     Soybağının Reddi Davasında Diğer İlgililerin Dava Hakkı

Soybağının reddi davasını açma hakkı kural olarak çocuğun babasının erkek eş olduğu düşüncesine dayanılarak erkek eşe verilmiştir. Bu davayı açma hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar kapsamında değerlendirildiğinden kişi, sınırlı ehliyetsiz de olsa yasal temsilci izni olmaksızın tek başına bu işlemi gerçekleştirebilir. Ancak dava açma süresinin geçmesinden önce erkek eşin ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hallerinde; erkek eşin altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve erkek eşin ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davası açabilir.

Soybağının reddi davasının çocuk da açabilmektedir. Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açar.

Soybağının reddi davasında davacının koca olduğu durumlarda anne ve çocuk arasında zorunlu olarak dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu sebeple sadece anne ya da çocuğa karşı açılan davalar reddedilmektedir. Ancak, anne veya çocuktan biri ölmüşse dava sağ kalana karşı; her ikisi de ölmüşse mirasçılarına karşı açılmaktadır. Davacının çocuk olduğu hallerde ise anne ve erkek eş arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır.

4.     Soybağının (Nesebin) Reddi Davasında Hak Düşürücü Süreler

Erkek eş davayı, doğumu ve baba olmadığını veya annenin gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorundadır.

Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde soybağının reddi davasını açmak zorundadır. Ergin olmayan çocuğa kayyım atanması durumunda kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl, her hâlde doğumdan başlayarak beş yıl içinde soybağının reddi davasını açmalıdır.

Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir.

Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa bir yıllık hak düşürücü süre, bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.

5.     Sonradan Evlenme Halinde Soybağının Belirlenmesi

Evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi hâlinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tâbi olur.

Eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar. Bu bildirimin yapılmamış olması, çocuğun evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tâbi olmasını engellemez.

Daha önce tanıma veya babalığa hükümle soybağı kurulmuş çocukların anne ve babası birbiriyle evlenince, nüfus memuru re’sen gerekli işlemi yapar.

6.     Sonradan Evlenme Durumunda Soybağına İtiraz

Ana ve babanın yasal mirasçıları, çocuk ve Cumhuriyet savcısı sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebilirler. İtiraz eden, erkek eşin baba olmadığını ispatlamakla yükümlüdür.

Çocuğun altsoyu da, çocuğun ölmüş ya da ayırt etme gücünü sürekli olarak kaybetmiş olması hâlinde itiraz hakkına sahiptir.

Tanımanın iptaline ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.

7.     Soybağının Reddi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Soybağının reddi, davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir.

Davaya bakmaya yetkili mahkeme ise; davacı veya davalıdan herhangi birinin dava tarihinde veya doğum tarihindeki yerleşim yeri mahkemesidir.

                         

Saygılarımızla,

Av. Ezgi Çağla Güngör