İzmir, 02.12.2020
FAZLA ÇALIŞMA, HAFTA TATİLİ, ULUSAL BAYRAM ve TATİL GÜNLERİ ALACAĞINDA HAKKANİYET İNDİRİMİ
Uygulamada fazla çalışma, hafta tatilleri, ulusal bayram ve tatil günlerinde yapılan çalışmalara ilişkin işçi alacaklarına Yargıtay içtihatları uyarınca bazı durumlarda uygulanan indirim “hakkaniyet indirimi” olarak adlandırılmaktadır. 06.12.2017 tarihli Hukuk Genel Kurulu kararında ise fazla çalışma ve tatil alacaklarına uygulanan bu indirimin, “karineye dayalı makul indirim” olarak adlandırılmasının daha doğru olacağı belirtilmiştir: ‘… Açıklanan nedenlerle fazla çalışma ve tatil alacaklarından yapılacak indirimin “hakkaniyet indirimi” ya da “takdiri indirim “olarak nitelendirilmesi doğru olmayacaktır. İndirim, işçinin yılın belli dönemlerinde çalışmadığı karinesine dayalı olduğundan “karineye dayalı makul bir indirim” ifadesinin kullanılmasının daha doğru olacağı sonucuna varılmıştır..’1
Fazla çalışma ve tatil alacaklarında takdiri indirim uygulanabilir; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarında ise indirime gidilemez.2
Fazla çalışma ve tatil sürelerinde çalışmanın ispatı her türlü yazılı işyeri kayıtları ile ispatlanabilir. Ancak bunların bulunmadığı hallerde işçi tanık deliline başvurulabilir. Yazılı delil ve belgelerle çalışma ispatlanmışsa artık takdiri indirime gidilemez.3 Takdiri indirimin uygulanabilmesi için;
alacakların yalnızca tanık delili ile ispatlanmış olması,
tanık beyanları ve iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olması gerekir.
Yargıtay’ın bu yönde içtihat geliştirmesinin sebebi işçinin, uzun süreli aralıksız olarak veya tüm tatil günlerinde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun kabul edilmesidir. Bir kişinin dinlenmeden veyahut hiçbir mazeret hali gerçekleşmeden uzun süre boyunca çalışması pek mümkün değildir. Ayrıca sadece tanık beyanları ispat aracı olarak kullanıldığında, başka bir deyişle fazla çalışma kesin olarak kanıtlanamadığında indirime gidilmesi uygun görülmektedir. Zira tanık beyanları fazla çalışmanın gerçekleştiği noktasında gerçeği yansıtsa bile çoğu zaman abartılı olabilmektedir.4
İndirimin hangi oranda uygulanacağı konusunda ise sabit bir oran söz konusu değildir. Yargıtay kararlarına göre bu oran genelde % 25 - 30 arasında değişmektedir. Bununla beraber % 5- 10’luk indirimlerin az, % 40 - 50’lik indirimlerin ise fazla bulduğu kararlar da mevcuttur.
İlgili bazı Yargıtay kararları5:
“Ne var ki; mahkemece davacı tanığının “işyerinde hafta tatili izninin kullanıldığı” yönündeki beyanı ve takoğraf kayıtlarına göre haftanın 7 günü çalışması durumunda hafta tatili alacağının da zamlı olarak ödendiği gerekçesiyle hafta tatili ücretine hak kazanılmadığı tespit edilerek bu alacak talebi reddedilmiş olunmasına karşın, buna göre davacının fazla çalışma ücret alacağının da hatalı olduğu gözetilerek bilirkişiden ek rapor alınmaksızın 09.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda hesap edilen alacak tutarına göre ve %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi isabetsiz bulunup, bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatili ücret alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.Somut olayda, hesaplanan fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinden davacının çalışma şekli, işin düzenlenmesi, hizmet süresi ve fazla çalışma miktarı gibi hususlar göz önünde bulundurulmadan hakkın özünü zedeler mahiyette yüksek nispette indirime gidilmesi hatalı olup, dosya kapsamına uygun makul bir oranda indirim yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2017/36655 E., 2020/8913 K. sayılı ilamı)
“Hemen belirtelim ki, fazla çalışma alacağından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu uygulama Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile benimsenmiştir. Yargıtay kararlarında istikrarlı olarak işçinin uzun süre aynı şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı, işçinin izinli, mazeretli ve tatil günlerinde dinlenme hakkını kullanmadan yıllarca sürekli çalıştığının düşünülemeyeceği göz önüne alınarak hüküm altına alınan fazla çalışma alacağından dosya içeriğine uygun bir indirim yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Aksine bir kabul yani “takdiri indirim” adı altında indirim oranın tamamen mahkemece takdir edilmesi gerektiği düşüncesi, uygulama ile varılmak istenen amaç ile bağdaşmayacağı gibi işçinin hakkına ulaşamaması tehlikesine de yol açabilecektir.
İşçinin, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık izinli, mazeret izinli vs. sebeple çalışamadığı günler yılın yaklaşık olarak 1/3’üne tekabül ettiğinden kural olarak yapılacak indirimde bu oranın esas alınması isabetli olacaktır. Ancak işçinin hesaplanan fazla çalışma ve tatil çalışmalarında yıllık izin, mazeret izni ve tatil günleri dikkate alınmış ise indirimin daha az oranda yapılması gerekecektir.
[…]
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili müvekkilinin davalıya ait su ve meşrubat dağıtımı yapılan iş yerinde şoför ve dağıtım elamanı olarak çalıştığını, ilaveten işçilerin işe geliş-gidişlerinde servis aracını kullandığını belirterek fazla çalışma ücretinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıkları ile davalı tanığının beyanı doğrultusunda davacının haftanın altı günü 07.30-22.00 saatleri arasında günlük birbuçuk saat ara dinlenme kullanmak sureti ile çalıştığı ve haftalık yirmiyedi (27) saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek 01.01.2003-21.07.2012 tarihleri arasındaki dönem için fazla çalışma ücreti hesaplanmış, Mahkemece 1/4 oranında karineye dayalı indirim yapılarak alacak hüküm altına alınmıştır.
Ne var ki, hesap döneminin uzunluğu, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ve yıllık izin günlerinin dışlanmamış olması dikkate alındığında, yukarıda belirtilen emsal Hukuk Genel Kurulu kararları doğrultusunda fazla çalışma ücretinden 1/3'ünden az olmamak üzere karineye dayalı indirim yapılması gerekir.
O hâlde Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” ( Hukuk Genel Kurulu, 2015/2360 E., 2018/1904 K. sayılı ilamı)
“..Fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti bakımından, Dairemiz tarafından incelenen benzer nitelikteki davalısı aynı olan dosyalarda takdiri indirim %30 veya 1/3 oranlarında yapılmıştır. %20 oranındaki takdiri indirim oranı yetersiz olup, hakkın özüne dokunmayacak makul ölçüde biraz daha artırılmalıdır…” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2017/27137 E., 2017/21263 K. sayılı ilamı)
“Somut olayda; davacı işçinin fazla çalışma ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılmalıdır.” (Yargıtay HGK, 06.12.2017 tarih 2015/9-2698 E.-2017/1557 K.).
Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine doğrudan yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemez.
Mahkemece fazla mesai ücreti alacağından %50 takdiri indirim yapılması hakkın özünü etkiler nitelikte fazla olup, daha makul bir oranda karineye dayalı makul indirim yapılması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2016/14830 E., 2020/3501 K. sayılı ilamı)
“Bozma sonrası hükme esas bilirkişi raporunda davacının 24 saat nöbetinde yatacak yerinin olduğu ve olmadığı kabullerine göre seçenekli hesaplama yapmıştır. Bozma sonrası eldeki hükümde Mahkeme bu seçeneklerden hangisini kabul ettiğini açıkça belirtmeksizin, taleple bağlı olarak fazla mesai ücretini kabul etmiş, gerekçede indirimden bahsetmiş ise de indirim oranını da açıklamamıştır.
Her kısmi eda hükmü bir tespit hükmü içermelidir. Bu nedenle Mahkeme tarafından fazla mesai ücreti olarak hesaplanan seçeneklerden hangisinin ne gibi gerekçeler ile kabul edildiği kararın gerekçe kısmında açıkça belirtilmeli, uygulanan takdiri indirim oranı ve bu şekilde davacının neticeten ne miktarda fazla mesai ücretine hak kazandığı Mahkeme kararında açıkça belirtilmeli ve tüm bunlardan sonra eldeki hüküm gibi taleple bağlı kalınarak karar verilmelidir.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2020/1810 E., 2020/10538 K. sayılı ilamı)
Görüldüğü üzere hükmedilecek indirim oranı her somut olayın özelliklerine göre değişiklik gösterebilmektedir. Sonuç olarak hakkaniyete, yapılan incelemeye ve toplanan delillere göre karineye bağlı makul indirim yapılmalıdır.
1 Prof. Dr. Sarper Süzek, İş Hukuku, İstanbul, 2019, 797,
Hukuk Genel Kurulu, 6.12.2017 tarihli, 2015/2698 E. , 2017/1557 K. sayılı ilamı, karararama.yargitay.gov.tr
2 Gökşan Yılmaz, ‘İş Hukukunda Fazla Çalışma’ (Yüksek Lisans Tezi, Başkent Üniversitesi, 2019, 67), tez.yok.gov.tr
3 Süzek, 796, ‘Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.’ Yargıtay 9. Hukuk Dairesi , 12.10.2020 tarihli, 2016/26837 E. , 2020/11436 K. sayılı ilamı, karararama.yargitay.gov.tr
4 Gözde Bayram, ‘Türk İş Hukukunda Fazla Çalışma ve Fazla Süreler ile Çalışma’ ( Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2019, 86,92), tez.yok.gov.tr
5 karararama.yargitay.gov.tr