İzmir, 20.04.2020
1. Marka Kavramı:
Marka, bir işletmenin mal veya hizmetlerini; diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlayan işaretlerdir. Markanın, tanıtım ve garanti olmak üzere üç temel fonksiyonu vardır:
Kaynak gösterme fonksiyonu : Bir malın hangi işletme tarafından yapıldığını, üretildiğini veya piyasaya sürüldüğünü veya bir hizmetin hangi işletme tarafından sunulduğunu göstermesidir.
Tanıtım fonksiyonu : İsabetli marka seçimi ile müşterilerin zihinlerinde yer edinilmesi ve mal veya hizmetin tercih edilmesine olumlu etkide bulunmasıdır.
Garanti fonksiyonu : Müşteriyi malın kalitesi hususunda koruması ve her defasında yeniden denemekten kurtarmasıdır.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. Maddesinde marka olarak tescil edilebilecek işaretlerin; bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaret olabileceği düzenlenmiştir.
2. Mutlak Red Sebepleri:
Kanun’un 5. Maddesinde marka olarak tescil edilemeyecek işaretler sıralanmıştır. Buna göre;
- Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler,
- Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler,
- Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler,
- Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler,
- Malın doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini veya teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan veya mala asli değerini veren şeklî ya da başka bir özelliğini münhasıran içeren işaretler,
- Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak işaretler,
- Paris Sözleşmesi’nin 2’nci mükerrer 6’ncı maddesine göre reddedilecek işaretler,
- Paris Sözleşmesi’nin 2’nci mükerrer 6’ncı maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş diğer işaretler ile yetkili mercilerce tescil izni verilmemiş olan armaları, nişanları veya adlandırmaları içeren işaretler,
- Dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler,
- Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler,
- Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler
marka olarak tescil edilemez. Burada sayılan durumların mevcut olması halleri mutlak red sebepleridir. Mutlak red sebebi olması nedeniyle başvurular re’sen reddedilir.
Burada önemli hususlardan biri; marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış veya başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın ayırt edici olmadığı veya tanımlayıcı olduğu gerekçeleri ile tescil talebi reddedilemez. Bu durum; ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler için de geçerlidir. Marka tescili talebinde bulunan kişi tescil ettirmek istediği markanın ayırt edici hale geldiğini ispatlarsa başvurusu reddedilmez.
Başvuru sırasında veya karara itiraz olması halinde itiraz hakkında karar verilinceye kadar önceki marka sahibinin markanın tesciline açıkça muvafakat ettiğine dair noter onaylı belgenin Kurum’a sunulması durumunda marka tescil başvurusu bu sebeple reddedilemeyecektir.
Marka olarak tescil edilemeyecek işaretler arasında; Paris Sözleşmesinin 2’nci mükerrer 6’ncı maddesine göre reddedilecek işaretler de sayılmıştır. Burada bahsi geçen madde gereği Birlik ülkelerine ait bayrak, flama ve benzeri egemenlik işaretleri veya birlik ülkelerinin üye oldukları uluslararası kuruluşların logoları, adları ve bu adların kısaltmaları marka olarak tescil edilemez.
3. Nisbi Red Sebepleri:
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. Maddesinde ise nisbi red sebepleri düzenlenmiştir. Getirilen bu düzenleme ile tescil talebinde bulunulan markanın kullanımından önce hak sahibi olmuş olan üçüncü kişilerin hakları koruma altına alınmıştır. Nisbi red nedenleri kamu düzeni ile ilgili olmayıp üçüncü kişilerin hakları ile ilgilidir. Bu sebeple Kurum tarafından re’sen değerlendirilmeye alınmaz, itiraz üzerine inceleme yapılır.
Nisbi red sebeplerinin varlığının iddia eden ilgili kişiler, bültende yayınlanmış bir marka başvurusunun mutlak veya nisbi red nedenlerinin varlığı sebebi ile kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile markanın yayımı tarihinden itibaren iki ay içerisinde Türk Patent Kurumu’na itirazda bulunabilirler.
İlgili kişiler; zarar görme olasılığı bulunan tescilli marka sahipleri, marka tescil başvurusu sahipleri, başvuruya konu işareti ve/veya benzeri bir işareti tescilsiz kullanan kişiler ve meşru menfaatleri zarar görebilecek kişi, kurum veya kuruluşlardır.
Nisbi red sebeplerine kısaca değinmek gerekirse;
3.1 Karıştırılma İhtimali:
Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir. Bu durumda Kurumca incelenecek unsurlar; marka başvurusunun önceki bir marka ile aynı veya benzer olması, başvuru kapsamında yer alan mal veya hizmetlerin önceki markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerle aynı veya benzer olması, bu benzerlikler nedeni ile halk nezdinde karıştırılma veya ilişki kurulma ihtimalinin var olmasıdır. Bu unsurlar değerlendirilirken önceki markanın tanınmışlığı ve ayırt ediciliği, ortalama tüketicinin dikkat seviyesi ve ilgili sektöre ait özel koşullar gibi faktörler de değerlendirmeye alınacaktır.
3.2 Ticari Vekil Veya Temsilcinin Kendi Adına İzinsiz Başvuruda Bulunması
Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir. Bu hüküm gereği; marka sahibinin Türkiye piyasasını gözden çıkarması, süresi dolmasına rağmen marka tescilini yenilememesi gibi haklı nedenler var olmadıkça bu tescil başvuruları reddedilir.
3.3 Gerçek Hak Sahibinin İzni Olmaksızın Markanın Tescili
Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir. Getirilen bu düzenleme ile tescilsiz bir markanın eskiye dayalı kullanımı sebebi ile hak sahibi olan kişinin hakkı korunmaktadır.
3.4 Tanınmış Markalara Sağlanan Korumalar
Paris Sözleşmesi’nin 1 inci mükerrer 6’ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
Buna ek olarak tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
Kısacası Türkiye’de tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış tanınmış markaların koruması Paris Sözleşmesi’ne göre daha kapsamlıdır. Buna göre Türkiye’de tescil edilmiş veya tescil başvurusunda bulunulmuş tanınmış markalar açısından; benzer veya aynı markanın tescil talebinde bulunulması durumunda başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetler için yapılmış olduğuna bakılmaksızın reddedilir.
3.5 Başkasına Ait İsim, Fotoğraf, Telif Hakkı veya Sinai Mülkiyet Hakkının Tescili
Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
Düzenlemeye göre bir kimseye ait olup onunla özdeşleşmiş ve toplum nezdinde bu isimle tanınmış kişilerin isin ve soy isimlerinin marka olarak tescil edilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Aynı şekilde bir eser üzerindeki telif hakkının bir başkası tarafından marka olarak kullanılmak istenmesi durumunda da telif hakkı sahibine itiraz etme hakkı tanınmıştır.
Yine bu düzenleme kapsamında bir kimse tarafından kullanılan ticaret unvanının bir başkası tarafından marka olarak kullanılmasının önüne geçilmiştir. Ancak bu durumda marka tescil talebi; tescilli ticaret unvanının faaliyet gösterdiği mal ve hizmet alanları açısından reddedilecektir.
3.6 Ortak Marka Veya Garanti Markasının Yenilenmemesi Üzerine Tescil
Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir. Ancak bu durum ile uygulamada pek karşılaşılmamaktadır.
3.7 Tescilli Markanın Yenilenmemesi Sebebi Üzerine Tescil
Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir. Ancak bu durum ile uygulamada pek karşılaşılmamaktadır.
3.8 Kötü Niyetli Tescil
Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir. Buna göre;
- Markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlama ihtimalinin bulunduğu başvurular,
- Özgün olmayan, tesadüfi olarak seçilmesi veya oluşturulması mümkün olmayan,
- Yurt içinde veya yurt dışında tescilli olan veya kullanılan ibare veya şekilleri içeren,
- Önceki marka sahibi ile arasında herhangi bir hukuki veya ticari ilişki olan kimsenin önceki marka ile aynı veya benzer marka başvuruları kötü niyetli başvuru olarak kabul edilmektedir.
Saygılarımızla
Av. Ezgi Çağla Güngör