Hayvan Bulunduranın Hukuki ve Cezai Sorumluluğu

Hayvan Bulunduranın Hukuki ve Cezai Sorumluluğu

Hayvan Bulunduranın Hukuki ve Cezai Sorumluluğu

İzmir, 27.05.2020

 

Türk Hukuku’nda haksız fiilden dolayı sorumluluk genellikle kusur durumuna göre belirlenmektedir. Ancak istisnai hallerde kusursuz sorumluluk halleri düzenlenmiştir. Buna göre; haksız fiil sorumluluğu için gerekli şartlar kusur, zarar, fiil ve illiyet bağı iken kusursuz sorumluluğun düzenlendiği hallerde kusur durumu araştırması yapılmaksızın kişinin sorumluluğu doğmaktadır. Bu hallerden birisi de hayvan sahibinin sorumluluğudur. Şartları oluştuğu takdirde hayvan sahibinin sorumluluğu açısından kusur durumuna bakılmamaktadır.

Türk Borçlar Kanunu’nda kusursuz sorumluluk halleri, “kusursuz sorumluluk” başlığı altında; “hakkaniyet sorumluluğu”, “özen sorumluluğu” ve “tehlike sorumluluğu” olarak üçe ayrılarak düzenlenmiştir. “Hayvan bulunduranın sorumluluğu” ise, adam çalıştıranın ve yapı malikinin sorumluluğu ile birlikte, “özen sorumluluğu” kapsamında yer almaktadır. Özen sorumluluğu hükümlerinde; kişinin bakım ve gözetimindekilerin fiillerinden dolayı sorumluluğu ile sahip olduğu ya da yaptığı yapının veya taşınmazın, başkalarına vermiş olduğu zararlardan doğan sorumluluğu incelenmektedir.

Hayvan Sahibinin Sorumluluğu

1.     Hukuki Sorumluluk

1.1   Genel Olarak

İlgili düzenleme ile hayvan sahibi olanların veya hayvan bulunduran kişilerin hayvanlarının başkalarına zarar vermelerini önlemek adına düzenlemeler getirmiştir. Bu sorumluluk, objektif özen görevinin yerine getirilmesine dayanan bir kusursuz sorumluluk halidir. Bu durum genelde evcil hayvan veya sermaye amacı ile çiftlik hayvan sahipleri bakımından getirilmiştir. Av, yaban veya vahşi hayvanların beslenmesi yasak olduğundan, bu hayvanın başkasına zarar vermesi nedeni ile oluşan zarardan kişinin şahsen sorumluluğuna gidilmelidir.

Hayvan bulunduranın sorumluluğu kusur sorumluluğu değil sebep sorumluluğudur. Hayvan bulunduran, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumluktan kurtulur.  

1.2   Hayvan Bulundurmanın Kapsamı

Hayvan sahibinin sorumlu olması için o hayvanın maddi anlamda maliki olması zorunlu bir koşul değildir. Kanunda hayvan bulunduran “bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi” olarak tanımlanmıştır.  Buradan da anlaşılacağı üzere, bir hayvanın bakımını sürekli ya da geçici olarak üstlenen kişi bu hayvanın bakımını üstlendiği zaman aralığında verdiği zarardan sorumlu tutulmuştur.

Bakımının üstlenilmesinden söz edebilmemiz için o hayvanın zilyetliğe alınarak bakımın yapılması gerekmektedir. Dolayısı ile hayvanı bulunduran ve hayvanın verdiği zarardan sorumlu olan kişi hayvanın sahibi, yani maliki olabileceği gibi; hayvan üzerinde intifa hakkı sahibi ya da kiracısı da olabilmektedir. Bunun yanı sıra Yargıtay uygulamalarına göre, tüzel kişiler de hayvan bulunduran sıfatı ile sorumlu tutulabilmektedirler.

1.3     Hayvan Bulunduranın Hukuki Sorumluluğu İçin Gerekli Şartlar

-             Zarara Hayvanın Sebebiyet Vermiş Olması

Hayvan bulunduranın sorumluluğuna gidilebilmesi için “zararın hayvan tarafından verilmiş olması” gerekmektedir. Buna göre zararın hayvanın kendi içgüdüsü ile hareket etmesi sonucunda doğmuş olması gerekmektedir. Kısacası zarar, hayvanın serbest hareketi sonucunda meydana gelmiş olmalıdır. Hayvanın serbest hareketi neticesinde oluşan bir zarar yoksa bu madde kapsamında sorumluluk da söz konusu olmamaktadır. Ortaya çıkan zarar, eğer hayvanın yönetimi altında bulunduranın yanlış hareketinden meydana gelmişse, bu durumda kişinin kusur sorumluluğu devreye girdiğinden, kişi kusuru oranında sorumlu olacaktır.  

Zarar, hayvandaki bulaşıcı hastalığın başkalarına bulaşması sonucunda doğmuşsa, ortada hayvanın hareketi sonucu doğan bir zarar olmadığı için hayvan sahibinin kusursuz sorumluluğundan söz edilemez. Bu durumda, kusura dayanan haksız fiil sorumluluğuna gidilebilir.

-             Hayvanın Bakım ve Yönetimini Üstlenen Birinin Bulunması

Yukarıda da açıklamış olduğumuz üzere; hayvan üzerinde yalnızca mülkiyet hakkı olan kişiler değil, aynı zamanda intifa hakkına sahip olan kişiler ile kiracısı olanlar da bu kavramın içerisine girmektedir. Kısacası zararın oluştuğu anda hayvanı zilyetliğinde bulunduran kişi bu kapsamda sorumludur.

-             Fiil İle Ortaya Çıkan Zarar Arasında İlliyet Bağı Bulunması

Hayvanın fiilinden doğan zararın genellikle malvarlığı ve şahıs varlığı üzerinde doğmaktadır. Doğan zararın, hayvanın fiili sonucunda ortaya çıkması gereklidir. Bu şekilde oluşmuş bir zarar yoksa hayvan bulunduranın sorumluluğu da gündeme gelmeyecektir.

-             Kurtuluş Kanıtı Getirilmemiş Olması

Hayvan sahibinin, hayvan bulunduranın sorumluluğundan kurtulabilmek için kurtuluş kanıtı getirebilme imkanı bulunmaktadır. Buna göre; hayvan bulunduran, bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz. Burada kişinin sorumluluktan kurtulabilmesi için hayvanın zarara sebebiyet vermemesi amacıyla gerekli dikkat ve özeni göstermiş olması ve bunu kanıtlaması gerekmektedir.

1.4   Tazminat Sorumluluğu

Bir hayvanın bakımını ve yönetimini üstlenen kişi, bu hayvanın başkasına zarar vermesini önleyecek tedbirleri almada gerekli özeni ve dikkati göstermek zorunda tutulmuştur.

Hayvan bulunduranın sorumluluğu, özel bir sorumluluktur. Anılan madde hükmüne göre, hayvana dikkat, özen ve gözetim görevini üzerine alan ve ondan sürekli şekilde faydalanan kişi, hayvanı bulunduran sıfatıyla bu hayvanın sebebiyet vermiş olduğu zararları ödeme yükümlülüğü altındadır. Hayvan bulunduranın sorumluluktan kurtulabilmesi; hayvanı, hal ve şartlara göre, gerekli bulunan özenle gözetmiş olduğunu ya da bu özen gösterilmiş olsaydı bile, zararın önlenemeyeceğini ispat etmesine bağlıdır.

Bu durumun ispat edilememesi halinde  oluşan zararı tazmin etmek zorundadır. Bu zarar maddi bir zarar olabileceği gibi manevi bir zararda olabilir.

Burada rücu hakkına değinmekte fayda vardır. Hayvan sahibi, doğan zararı, kusuru bulunmadığı halde hayvan bulunduranın sorumluluğundan dolayı tazmin ile yükümlüdür. Ancak Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenleme gereği; hayvan, bir başkası veya bir başkasına ait hayvan tarafından ürkütülmüş olursa, hayvanı bulunduranın bu kişilere rücu hakkı saklıdır. Buna göre bir kişinin sahibi olduğu hayvan, başka bir kişi tarafından ürkütülmüş ise, ve hayvan bunun neticesinde birine zarar vermiş ise zararı tazmin ile yükümlü olan hayvan sahibi, hayvanı ürküten kişiye rücu etme hakkına sahiptir.

1.5   Hayvan Üzerinde Hapis ve Hayvanı Etkisiz Hale Getirebilme Hakkı

Bir kişinin hayvanı, başkasının taşınmazı üzerinde bir zarar verdiği takdirde, taşınmazın zilyedi, o hayvanı yakalayabilir, zararı giderilinceye kadar alıkoyabilir; hatta durum ve koşullar haklı gösteriyorsa hayvanı diğer yollarla etkisiz hâle getirebilir. Bu durumda, taşınmazın zilyedi derhâl hayvan sahibine bilgi vermek ve sahibini bilmiyorsa, onun bulunması için gerekli girişimleri yapmak zorundadır. Bu kapsamda güvenlik güçlerine durumu bildirmesi, gerektiğinde de ilan yolu ile hayvanın sahibini araması gerekmektedir.

İlgili düzenleme uyarınca alıkoyma hakkı, hayvanı yakalama ve zarar giderilinceye kadar bırakmama hakkıdır. Bu hakkın doğabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir:

-        Hayvan sahibinin kusursuz sorumluluğunun koşulları bulunmalı,

-        Hayvan tarafından bir taşınmaza zarar verilmiş olmalıdır.  

Burada, taşınmaz zilyedinin taşınmazını, hayvana karşı haklı savunması (meşru müdafaası) söz konusudur. Ancak düzenlemede yer alan hayvanın etkisiz hale getirilmesinden kastın ne olduğu ve nelerin bu kapsama girdiği sorun teşkil etmektedir. Kanuni düzenlemenin net olmaması dolayısıyla konu ile ilgili birçok farklı görüş bulunmaktadır. Ancak şüphesiz ki hayvanı etkisiz hale getirme yoluna başvurulabilmesi için diğer yollardan tehlike ve saldırıyı bertaraf etme şansının bulunmaması gerekmektedir. Zira daha farklı bir yol olmasına rağmen hayvanını öldürülmesi haksız fiil oluşturacak ve kişinin sorumluluğu gündeme gelecektir. Kısacası somut olaya göre son çare olarak bu yola başvurulması gerekmektedir.

Ancak hayvanın son çare olsa dahi öldürülmesi hakkı sahipli hayvanları kapsamamaktadır. Sahipli hayvana zarar vermek veya sahipli hayvanı öldürmek; Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen mala zarar verme suçu kapsamında açıkça suç teşkil etmektedir. Bununla birlikte, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre de, hayvanlara verilecek her türlü zarara karşı hukuki yaptırım uygulanacağı düzenlenmektedir.

2.     Cezai Sorumluluk

Türk Ceza Kanunu’nun Topluma Karşı Suçlar bölümünde “hayvanın tehlike yaratacak şekilde serbest bırakılması” maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir.

SONUÇ

Hayvan bakmak bir hak olduğu kadar bir sorumluluktur. Hayvan bulunduran hayvanın tüm haklarını korumak ve ihtiyaçlarını gidermek ile yükümlü olmakla birlikte bu hayvanların topluma ve çevreye karşı zarar teşkil etmesini de önlemekle yükümlüdürler. Bu kapsamda ilgili düzenleme ile hayvanların insanlara ve çevreye verdikleri zararlardan dolayı hayvan bulunduranların sorumlu tutulması ve bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk kapsamında düzenlenmiş olması kanımızca isabetlidir. Nitekim böyle bir düzenleme yapılmış olmasaydı hayvanların cezalandırılması mümkün olmadığından verilen zararın telafisi de mümkün olmayacaktı. Ayrıca böyle bir durumda hayvanlara zarar verilmesi ihtimali de daha fazla olacaktı. Böylelikle hayvan bulunduran kişiler hayvanlarının verdikleri zararlardan ötürü tüm tedbirleri aldığını ispat etmedikçe sorumlu tutulmuştur. Bu durum hem insan hakları hem hayvan hakları açısından son derece müspettir.

 

Saygılarımızla,

Av. Ezgi Çağla Güngör